Keskin Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kanserin Genel Olarak Tedavisi

Aşağa gitmek

Kanserin Genel Olarak Tedavisi Empty Kanserin Genel Olarak Tedavisi

Mesaj tarafından RawsLy Çarş. Haz. 24, 2009 10:31 pm

Kanser tanısı kesinleştirildikten ve
gerekli tüm diğer araştırmalar tamamlandıktan sonra doktor hastaya bir
sonraki adım konusunda önerilerde bulunur. Genellikle bu görüşmede
kanser te­davileri öncelikli yer tutsa da, sağlık bakımına yönelik
genel planlamada fiziksel belirtilerin, psikolojik olarak sağlıklı
olmanın, aile ve diğer sosyal koşulların da dikkate alınması önem taşır.
Kanserde üç ana tedavi türü var­dır: ameliyat, radyoterapi ve
ilaçlar. Genel olarak kanseri iyileştirmek açı­sından tek başına en
etkili tedavi ameliyat olsa da, farklı kanser türle­rinde çok farklı
tedaviler uygulanabi­lir. Hem radyoterapi hem de kemoterapi (ilaç
tedavisi) çevredeki nor­mal dokulara hasar vermeden, kan­ser
hücrelerini parçalayabilmektedir. Ancak bazı kanserler radyoterapiye ya
da ilaçlara iyi yanıt vermez ve en iyi tedavi ameliyattır. Bazı
kanserle rin ise ameliyatla çıkartılması güç ya da imkânsız olabilir ve
bu kanserler başka tedavilere daha iyi yanıt vere­bilir.
Kanser ameliyatla tedavi edilebiliyorsa, genellikle başka bir tedavi
seçeneğini düşünmeye değmez. Ancak bazı kanser türlerinde (örn. baş ve
boyun bölgesinde ya da serviksteki kanserlerde) radyoterapi eşit ölçüde
ve hatta daha da etkili olabilir. Böyle durumlarda şekil bo­zukluğuna
yol açmadığı, konuşma ya da yutkunma gibi önemli fonksi­yonları
etkilemediği veya yalnızca daha basit olduğu için radyoterapi en iyi
seçenek olabilir.
Pek çok hastada tedavilerin bir­likte kullanılması (kombinasyon
te­davisi) tamamen iyileşme şansı ve­rir. Bazı hastaların özellikle
ameliyat ve yoğun ilaç tedavisi için hastane­ye yatırılması
gerekebilir. Ancak pek çok hasta ayakta tedavi edilebilmek­tedir.
Hastalar uygulanacak tedavi leri ve neden o tedavilerin önerildi­ğini
bilmek ve anlamak ister.
TEDAVİNİN AMACI
Mümkün olan her durumda tedavi­nin amacı kanseri tamamen ortadan
kaldırmaktır ve bu şimdi giderek da­ha çok sayıda kişi için gerçekçi
bir beklentidir. Bunun bir nedeni kanse­re görece erken evrelerde tanı
ko­nulması, bir nedeni de tedavilerdeki gelişmelerdir. Kanser çıkış
bölgesiy­le sınırlı kaldıysa, sonuç genellikle mükemmeldir.
Ne var ki, bazı kanserlerin ilk saptandıkları sırada zaten geniş
öl­çüde yayılmış olduğu açıkça görü­lürken, yalnızca bir bölgeyi
etkilemiş gibi duran bazıları, aslında saptana­mayan mikroskobik
metastazlar oluşturarak yayılmıştır. Genellikle bu kanserlerde sonuç
daha olumsuz ol­sa da, sayısı giderek artan bir azın­lıkta iyileşme
olasılığı vardır. Bunlar arasında Hodgkin hastalığı ve testis tümörleri
gibi ilaç tedavisine çok iyi yanıt veren kanser tipleri ve başka
kanserlerden mikroskobik olarak ya­yılan ve sıklıkla ilaç tedavilerine
kar­şı duyarlı olan meme kanseri gibi kanser tipleri bulunur.
Tamamen iyileştirmeyi hedefle­yen tedavilere genellikle “radikal”
adı verilir. Belirtilerin giderilmesini ya da yaşamın uzatılmasını
hedefle­yen tedaviler ise “palyatif (hafifleti­ci) olarak
tanımlanabilir. Kanser te­davileri genellikle mükemmel hafif leme
sağlar. Bu şekilde kullanıldıkla­rında genellikle radikal tedavilere
göre daha düşük yoğunlukta uygu­lanır ve bu nedenle hastalar
tarafın­dan çok daha iyi tolere edilirler.
Tamamen iyileşme hedeflendi­ğinde, ciddi yan etki riski göze
alı­nabilir. Ancak tamamen iyileşme olasılığı yoksa ve yan etkilerin
hasta­lığa bağlı belirtiler kadar rahatsız edici olması çok mümkünse,
güçlü tedavi uygulamanın pek anlamı yoktur. İşte bu nedenle tedavinin
amacı daha başlangıçta açıkça orta­ya konulmalıdır. Öte yandan bir
te­davinin palyatif olması, kansere kar­şı güçlü etkide bulunmayacağını
göstermez. Gerçekten de, palyatif tedaviler kanserin küçülmesini ve
kontrol edilmesini sağlayarak, bazı hastaların yıllar boyunca normal
bir yaşam sürmesine olanak tanır.
Kanserde tedavi seçenekleri de­ğerlendirilirken ya da tedavi
uygula­nırken, belirtilerin de dikkate alın­ması önem taşır. Tedavi
bazı belirti­ler üzerinde yeterince etki göstermeyebilir ya da yavaş
etkide bulu­nabilir. Neyse ki, kanser tedavisine ek olarak ve kimi
zaman da kanser tedavisi yerine kullanılabilecek ve belirtileri
iyileştirmeyi sağlayan baş­ka pek çok yöntem vardır. Genellik­le
oldukça basit yöntemlerle başarı sağlanabilse de, bazı hastaların daha
fazla yardım ve desteğe gereksinimi olur. Hastanın aile doktoru,
hastane­de kanser tedavisinden sorumlu doktorlar ve hemşireler
gereksinim duyulan desteği verebilecek kişiler­dir, ancak bazı
hastalarda belirtilerin daha uzmanlık gerektiren yöntem­lerle
giderilmesi gerekir.
Palyatif tıp alanında uzmanlaşan doktor ve hemşirelerin sayısı
gide­rek artmakta ve bu sağlık görevlileri evlerde, hastanelerde ya da
bakı­mevlerinde hizmet vermektedir . Son yıllarda pal­yatif tıpta ve
bakımevi benzeri ku­rumlardaki hizmetlerde yaşanan önemli gelişmeler,
özellikle ileri ev­rede ya da tedavi edilmesi mümkün olmayan kanser
vakalarında yaşam kalitesinin büyük ölçüde artmasını sağlamıştır. Ancak
palyatif bakımın, bazı tedavi edilebilir kanser vakala­rında da yararlı
olabileceği unutul­mamalıdır: rahatsızlık verici inatçı belirtileri
olan tüm hastalar, bu belir­tilerin nedeni ne olursa olsun, palya­tif
bakım olanağından yararlanabilmelidir.
Doğru Tedavinin Seçilmesi
Tedavinizi planlar ve tartışırken dok­torunuz bunun sizin
gereksinimleri­nize en uygun tedavi olduğundan emin olmak ister.
Kanserlerin mik­roskop altındaki görünümleri, bo­yutları, yaygınlık
dereceleri ve dav­ranışları arasında çok büyük farklılık­lar vardır.
Ancak kanser tedavisinde yalnızca kanserin değil, hastanın da dikkate
alınması gerekir. Kanserli hastaların hiçbiri fiziksel ya da psikolojik
açıdan birbirinin aynı değildir. Hastanın özel sosyal koşulları da
önemli olabilir. Tedavi konusunda karar vermeden önce pek çok konu­nun
dikkate alınması gerekir.
Yine de pek çok hasta, tedavinin oldukça tek tip olduğu belli
sınıflara ayrılabilir. Son yıllarda tedavilerin daha çok
standartlaştırılması hoş­nutlukla karşılanmaktadır. Böylelikle
hastalara, belli kanser tiplerinde uz­man olanların görüş birliğiyle
uygun kabul ettikleri tedavilerin verilmesi güvence altına alınmış
olur. Uzman­lar sık sık bir araya gelip son araştır­ma bulgularını
tartışarak “fikir birliği geliştirme toplantıları” düzenlemek­tedir.
Bunun sonucunda, belirli kan­ser tipleri için en iyi tedavi
yaklaşım­larını tanımlamaya çalışan kılavuzlar yayınlanmaktadır; bu
kılavuzlar, sağlık bakım kalitesinde istenmeyen farklılıkların ortadan
kaldırılmasında önemli rol oynamaktadır.
Tüm kanser tedavilerinde yan et­kiler vardır. Küçük ameliyatların,
dü­şük dozlu radyoterapilerin ve her­hangi bir ciddi rahatsızlığa yol
açma­yan bazı ilaçların yan etkileri azdır. Radyoterapi ya da
kemoterapi kürleri sırasında işe devam edebilir ve nor­mal ya da
normale yakın bir yaşam sürdürebilirsiniz. Yelpazenin öbür ucunda ise
büyük ameliyatlar, son derece yoğun radyoterapi veya ilaç tedavileri
vardır ve bunlar kişilerin hastalanmasına yol açabilir, hatta kü­çük de
olsa bir ölüm riski taşıyabilir.
Size önerilen tedavi büyük ölçü­de kanserinizin özelliklerine,
konu­muna ve yaygınlığına bağlı olsa da, tek tek hastalarda tedavinin
yarata­cağı risk ve potansiyel yararların dik­katle değerlendirilmesi
önem taşır. Başka açılardan sağlıklıysanız ve kendinizi güçlü
hissediyorsanız iyi­leşme şansını artıran, ancak rahatsız edici yan
etkileri olan bir tedaviyi kabul edebilirsiniz. Gerçekten de, son
derece ciddi tümörleri bulunan hastaların büyük bir kısmı, yalnızca
küçük bir iyileşme şansı yakalamak ya da iyileşme şansını biraz
artırmak için, hiç hoş olmayan tedavilere kat­lanmaya hazırdır. Ancak
gerçekçi açıdan bakıldığında iyileşme şansı olmayan bazı kanserlerde,
palyatif tedavinin olası avantaj ve dezavan­tajlarının dikkate alınması
gereke­cektir. Yaşınız ve genel sağlık duru­munuz önemli etmenler
olabilir; başka açılardan sağlıklı olan bir has­tanın, görece sağlıksız
bir hastayla karşılaştırıldığında tedaviyle baş edebilme olasılığı daha
yüksektir.
Şaşırtıcı gibi de görünse, bazı hastalarda en iyi seçenek özel
olarak onlarda bulunan kanser tipini hedef­leyen bir tedavi
uygulamamaktır. Ki­mi zaman bu seçim var olan tedavi­lerin bazı
kanserlerde etkili olmama­sı ya da yarardan çok zarar verecek olmasına
dayanır. Başka durumlarda ise, yıllarca çok az büyüyen ya da hiç
büyümeyen ve yaşam kalitesi ve süresi üzerinde hemen hiç etkide
bulunmayan bir kanser bulunduğun­dan tedavi uygulanmaz.
RawsLy
RawsLy
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 174
Kayıt tarihi : 24/05/09

https://keskinforum.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kanserin Genel Olarak Tedavisi Empty Geri: Kanserin Genel Olarak Tedavisi

Mesaj tarafından RawsLy Çarş. Haz. 24, 2009 10:32 pm

TEDAVİLERİN BİRLİKTE KULLANILMASI (KOMBİNE EDİLMESİ)
Son yıllarda kanserde daha iyi so­nuçlar alınmasının bir nedeni de
fark­lı tedavi türlerinin dikkatli bir biçim­de birlikte
kullanılmasıdır. Özellikle, ameliyatla tamamen çıkartılmayan
mikroskobik kanser kalıntılarının yok edilmesi amacıyla, ameliyata ek
ola­rak ilaç tedavisi ve radyoterapi daha sık kullanılmaktadır.
Ameliyatın kan­seri tamamen temizlemeyi başara­maması, ameliyat
bölgesinde kanser hücreleri kalmasından ya da metas­tazlardan
kaynaklanır. Geri kalan kanser yalnızca mikroskobik boyut-lardaysa,
radyoterapi ya da ilaçlarla veya her ikisiyle birlikte tamamen or­tadan
kaldırılması olasılığı oldukça yüksektir. Bölgesel bir tedavi olan
radyoterapinin etkisi de bölgeseldir; buna karşın, ilaçlar tüm
vücudumuz­da etki gösterir. Esas tedavi türünün radyoterapi olduğu bazı
kanserlerde, sıklıkla aynı anda uygulanan ilaç te­davisi de yarar
sağlar.
Radyoterapi ya da kemoterapinin bu biçimde uygulanmasına “adjuvan”
(yardımcı) tedavi adı veril­mektedir. Kimi zaman bu tedavi ameliyattan
önce uygulanır ve ba­zen amaç ameliyatı mümkün kılmak ya da
kolaylaştırmaktır. Örneğin ol­dukça büyük boyutlu meme tümörü olan
kadınlarda cerrahın tüm meme­yi almasına gerek kalmaması için, ameliyat
öncesinde tümörü yeterin­ce küçülten ilaçlar verilebilir. Benzer
şekilde ameliyat öncesinde bir kür radyoterapi, normal koşullarda
ame­liyata uygun olmayan büyük bir rek­tum kanserinin çıkartılması
olanağı sağlar.
Kanser Hizmetlerinin Düzenlenmesi
Özellikle ameliyat ya da kemoterapi uygulanacaksa, tedavi, bölgedeki
bir hastanenin kanser biriminde ger­çekleştirilebilir. Ancak
radyoterapi, daha uzmanlık gerektiren bir ameli­yat ya da yoğun
kemoterapi uygula­nacaksa bu girişimleri uygulayabile­cek üniversite
hastaneleri ile kanser merkezlerine gitmek gerekir.
Modern radyoterapi için son de­rece pahalı aygıtlar kullanılmakta ve
özel eğitimli personel görev yap­maktadır; bu nedenle kanser
mer­kezlerinin büyük kasaba ya da kent­lerde toplanması mantıklıdır.
Bazı ameliyatlar ve ilaç tedavileri için de aynı ölçüde özel tekniklere
ve dene­yime gereksinim vardır. Bu nedenle tedavi için uzak mesafeler
katetmek zorunda kalabilirsiniz, ama yine de buna değer. Hastalığınız
konusunda uzman birilerinin bakımınızı üstlen­diğini bilmek (özellikle
de sizde az rastlanan türde bir kanser varsa) gü­ven vericidir.
Gözetim altında ya da belirli kanserlerin tedavisinde uzmanlaşmış
doktorlar tarafından uygulanan te­davilerin daha başarılı olabileceğini
düşündüren oldukça sağlam kanıtlar vardır. Günümüzde kanserler için
uygulanan ameliyatların çoğu, bu alanda uzmanlaşmış cerrahlar
tara­fından yapılmaktadır. Aynı durum kanser hastalarının tedavisinde
yer alan ve cerrah olmayan doktorlar ve diğer personel için de
geçerlidir.
Hastanedeki uzmanlar
Cerrahların dışında, genellikle aşağı­daki uzman doktorlar da kanserli hastaların tedavisinde görev alır.
•Onkologlar: Kanserde radyotera­pi ya da ilaç tedavisi konusunda
uz­manlaşmış olan doktorlardır. Klinik onkologlar hem radyoterapi hem
de ilaç tedavileri konusunda uzmanla­şırken, medikal onkologlar
yalnızca ilaç tedavisi konusunda uzmandır.
•Hematologlar: Kan hastalıkları ko­nusunda uzman olan ve lösemi, ola­sılıkla da lenfoma ya da miyelom te­davisini üstlenirler.
•Palyatif bakım uzmanı: Özellik­le daha ileri evredeki kanserlerden
kaynaklanan belirtilerin kontrol altın­da tutulması konusunda
uzmanlaş­mış doktordur.
Genellikle en iyi tedaviye karar vermek için iki ya da daha fazla
uz­man birlikte çalışır. Uzmanların her hastayı ayrı ayrı tartışmak
için dü­zenli toplantılar yapmaları artık gün­delik bir uygulamadır. Bu
“multidisipliner” yaklaşım genellikle farklı uzmanlık dallarından
doktorları ve başta uzman hemşireler olmak üze­re diğer sağlık
görevlilerini de içerir; böylelikle hastaların genel bakım standardının
yüksek olması güvence altına alınır. İdeal koşullarda, kanser nedeniyle
ameliyat edilecek çoğu hastada bir onkologdan görüş alın­malıdır. Size
önerilmediyse bile, böyle bir talepte bulunabilrsiniz.
Genellikle kanserli hastaların te­davisini yukarıda tanımlanan
uz­manlardan bir ya da daha fazlası üstlense de, başka uzmanlar da
tedavi­de rol alır.
Patologlar: Dokuları mikroskop altında inceleyerek, kanser tanısını doğrulayan ve sınıflandıran doktor­lardır.
•Radyologlar: Röntgenleri ve ta­rama görüntülemelerini yaptırır ve
yorumlar. Kimi zaman, röntgen ya da tarama görüntülemesi sırasında
yapılması gereken bazı özel cerrahi biyopsileri ya da tedavileri
uygula­yabilir.
Yardımcı görevliler
•Radyoterapi teknisyenleri: Bu
teknisyenler onkologların uygulan­masını istedikleri radyoterapiyi
ver­me konusunda özel eğitim almışlar dır. Onkoloji alanında geniş bir
eği­tim görürler ve sıklıkla bazı destek­leyici bakım hizmetleri de
sunarlar veya düzenlerler.
Bunun dışında tedaviden sonra rehabilitasyon aşamasında
fizyotera­pist, meslek terapisti ve diyetisyen gibi başka sağlık
çalışanlarıyla da bağlantınız olabilir. Hastanelerdeki tıbbi sosyal
yardım görevlileri mad­di olanaksızlık durumunda neler ya­pabileceğiniz
ve nereye başvurabi­leceğiniz konusunda size yardımcı olacaktır.
Doktorlarla Iletîşîm
Durumunuzu görüşmek üzere bir doktora gitmek zorunda kaldığınız­da
gergin ve kendinize güvensiz olabilirsiniz; ancak dinlemeniz kadar
konuşmanız da önemlidir. Ne yazık ki iş yükü nedeniyle uzmanlar
hasta­larına istedikleri kadar zaman ayıra­mıyor, bu nedenle elinizdeki
zamanı en iyi biçimde kullanmanız gerekir.
Uzmanınız genellikle o anki belir­tiler, genel sağlık durumunuz,
geç­mişteki tıbbi öykünüz ve kanser veya tedavisiyle ilgili özel
kaygılarınız ko­nusunda bilgi edinmek isteyecektir. Hastalığınızla
ilgili psikolojik ve sos­yal kaygılarınızı da dile getirmelisi­niz.
Uzmanın sizinle ilgili güncel bil­gilere sahip olabilmesi için,
aldığınız ilaçların paketlerini ya da şişelerini yanınızda getirmeniz
iyi olur.
Daha önce açıklandığı gibi, tedavize ilişkin kararlar size özgü
olacak ve doktorunuz belirli bir öneride bu­lunmadan önce duygularınızı
öğren­mek isteyecektir. İlk ya da başlan­gıçtaki görüşmeler büyük önem
ta­şır, çünkü bu görüşmelerde testler ve sonuçları, tanı ve tedavi
tartışılır. Bu aşamada aklınıza gelen her soru­yu sormalı ve tüm
kaygılarınızı açık­lamalısınız. Sormak istediğiniz soru­ları
unutmamanız için önceden bir kâğıda da yazabilirsiniz. Doktorunu­zun
söylediklerini anlamadığınızda, açıklama istemekten çekinmeyin.
Hastaların ne kadarını bilmek is­tedikleri ve karar verme sürecine ne
ölçüde katılmak istedikleri noktasın­da farklılıklar vardır. Bir hasta
her­hangi bir ayrıntılı soru sormaksızın açıklamaları ve tedavi
konusundaki önerileri güvenle kabul ederken, bir diğeri daha katılımcı
olmak ister. Doktorunuz önerilen tedaviyi, başarı olasılığını, olası
yan etkileri ile iş ve yaşamınız üzerinde beklenen etkile­ri size
açıklamaktan mutluluk duya­caktır.
Bazıları uzun vadede sonucun ne olacağını o sırada öğrenmemeyi
ter­cih ederken, bazıları daha baştan ay­rıntılı istatistiksel bilgiler
ister. Her hasta farklıdır. Doktorlar bunu bilir ve çoğu, kişisel
gereksinimlerinize göre davranmaya çalışır; ama bil­mek istediğiniz
şeyleri ve bazen de bilmek istemediklerinizi açıkça orta­ya
koymadığınız sürece bunu yapa­mazlar.
Görüşme sırasında bir uzman doktorun söylediği her şeyi aklınız­da
tutamayabilirsiniz. Bu nedenle yanınızda bir yakınınızı bulundurma­nız
yararlı olabilir; iki hafıza, birden iyidir. Önemli soru ya da
kaygıları daha görüşmenin başında dile getir­meniz iyi olur. Bazı
hastalar kısa not­lar alma yoluna da gidebilir. Bazı hastalar ise
konuşmayı kaydetmek ister; ancak bazı doktorlar bunu do­ğal iletişimi
bozan bir etmen olarak algıladıklarından, kayıt için önceden izin
almalısınız.
Tedavinin seyrine ilişkin raporların anlaşılmasıTedavinizin
gidişini öğrenmek için doktorunuzla görüşüyorsanız, duru­mu
tanımlamakta sıkça kullanılan ba­zı sözcükleri bilmenizde yarar vardır.
•Yanıt: “Yanıt” terimi tedavi sıra­sında ya da sonrasında kanserin
kü­çülmesini tanımlamak için kullanılır. Bu tanımı kullanabilmek için
genel­likle kanserde belirgin küçülme ol­ması gerekir. Vücutta hiç
kanser be­lirtisi kalmadıysa buna tam yanıt adı verilir; yanıt kısmi de
olabilir.
•Remisyon (gerileme): “Remis-yon” tanımı kanserin büyük oranda
azaldığı, aktif görünmediği, ancak tamamen de yok olmadığı durum­larda
kullanılır. Remisyon genellikle tedavinin sonucu olsa da, bazı
kan­serler kimi zaman kendiliklerinden gerileyebilir.
Yineleme ya da nüks (rekürans, rölaps): Daha önce başarılı biçimde
kontrol altına alınmış kanserin yeni­den ortaya çıkmasını tanımlayan
te­rimlerdir. Yineleme ilk tümör bölge­sinde olmuşsa “yerel” (lokal),
me­tastazlara bağlı ise “uzak” olarak ta­nımlanır. Nükslerden sonra,
özellikle iyileşme şansının hâlâ sürdüğü dü­şünülen durumlarda kansere
karşı yeniden tedavi uygulanması sıklıkla önerilir, ancak kimi zaman bu
yakla­şım hasta için en iyisi değildir. Bu konudaki karar büyük ölçüde
hasta­nın özgül koşullarına bağlıdır.
İkinci görüş
Her zaman başka bir uzmandan ikin­ci görüş alma hakkına sahipsiniz.
Kanserli hastaların tedavisiyle ilgile­nen uzmanlar, hastanın ikinci
bir gö­rüşe niçin gerek duyabileceğini çok iyi anlar ve bu konuda sizi
teşvik edebilir. Bazen, özellikle karmaşık ya da güç vakalarda, uzmanın
ken­disi ikinci bir görüş alınmasını öne­rebilir.
Özellikle acil tedaviye gerek olan durumlarda, ikinci görüşün kısa
sü­rede bildirilmesi önemlidir. İkinci görüşün uygun deneyim ve
uzman­lığa sahip olan ve hasta hakkında gerekli tüm bilgilerin
iletildiği biri­sinden alınması da önemlidir. Ancak ikinci görüşün
birincisinden farklı ol­ması, ikincinin daha iyi olduğu anla­mına
gelmez.
Tedavi için onay
Birçok kanser tedavisi türünden ön­ce genellikle hastadan bir onay
bel­gesi imzalaması istenir. Bu onay, si­ze tedavinin olası riskleri
konusunda gerekli tüm bilgilerin sözlü ya da ya­zılı olarak verilmesini
de zorunlu kı­lar. Onay belgelerinin bir amacı has­taların riskleri
bilmeden tedaviye başlamasına engel olmak, diğeri de uygun tedaviye
rağmen yolunda gitmeyen şeyler olduğunda, hasta­neyi dava edilmekten
korumaktır. Hastalar, tüm tıbbi tedavilerin bazı kişilerde yan etkilere
yol açabilece­ğini akılda tutmalıdır. Ciddi yan etki oluşma
olasılığının genellikle çok düşük olduğunu anlamadan, elinize olası yan
etkilerle ilgili bir liste veril­diğinde kaygılanabilirsiniz. Ne var
ki, bazı kanser tedavileri diğerlerin­den çok daha güçlüdür ve zarara
yol açma olasılıkları daha yüksektir. Bu nedenle bazı hastalarda
doktorları­nın yardım ve önerileriyle, tedavinin görece yarar ve
risklerinin (risk:yarar oranı) tartışılması iyi olur.
Kanser tedavilerinin büyük bölü­münde bu oran hasta lehinedir; yine
de belli koşullarda yarardan çok za­rar verme olasılığı daha yüksek
olan bazı tedaviler bulunduğu da kuşku­suzdur. Herhangi bir tedavi için
evet demeden önce, olası risk ve yararlar konusunda olabildiğince
gerçekçi bilgiler edinmiş olmanız büyük önem taşır.
RawsLy
RawsLy
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 174
Kayıt tarihi : 24/05/09

https://keskinforum.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz